27 Temmuz 2014 Pazar

HEDEF 2019


AKP yönetimi 1920 Ruhu’nu seviyor, 1923 Cumhuriyeti’ni sevmiyor. Uzunca zamandır 2023’te ‘Yeni Türkiye’ye ulaşacağını söylüyor.

‘Yeni Türkiye’ dediği şey yeniden Osmanlı. Ulusal değil ümmet/millet yapısı… Yargı örgütlenmesi de dahil olmak üzere laik değil dinsel cemaatler düzeni… Dış kabuğunda başkanlık, memleket zemininde eyalet sistemi

Bunun için etnik gericilikle ortaklık yapıyor. Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’si, Demirtaş’ın ‘Yeni Yaşam’ vizyonuyla tencere kapak misali.

*
Peki karşılarında ne var?

Cumhurbaşkanlığında üçüncü aday İhsanoğlu’nun aynı genişlikte bir vizyon belgesi yok.

Büyük destekçi olarak CHP yönetimi ‘çözüm yasası’na destek verdiğine göre, ulusal devlet yerine 2023 milliyetler devleti vizyonuna tam bir karşı çıkış sergileyemiyor. Küçük destekçisi MHP ise laikliği çürüten her AKP uygulamasına hep fiili destek olduğu için, laik devleti hedef almış 2023 cemaatler devleti vizyonuna karşı doyurucu bir duruşun temsilcisi olamıyor. Üniter devlete karşı eyaletler tasarımına da değinmeyince, 2023 saldırısına karşı duran büyük cephenin sözcüsü olamıyor.

Çeşitli zamanlarda ve destekçi ağızlarından ‘başkanlık olmaz; parlamenter sistem iyidir’ görüşü duyuluyor. İhsanoğlu, diğer iki adayın reddettikleri, anayasadan ve tarihten silmek için uğraştıkları ‘Türk’ sözcüğünü ağzına alabiliyor. Büyük cephe, savunusuna girişilmese de cümlenin içinde geçirilen bu sözcükleri duyunca bir anlığına serinliyor.

Ardından Menderes’in diktatörlükleri, otoriterlikleri, totaliterlikleri önleyip ortadan kaldıran kişi olarak selamlandığını duyunca; Ergenekon davaları için ‘hukuku bekleyelim’ derken F tipi polislerin soruşturulmalarını kınayınca; Türkmen – Arap Aleviliğini Nusayrilik deyip birbirinden ayırınca… büyük cepheye sıcaklar bir daha basıyor.
*

Ulusal, üniter ve laik Cumhuriyet ‘eski’ denip atılacaklar sınıfına sokulmuşken, milliyetler/cemaatler devleti ve bölgeli/federal/bölünmüş devlet tasarımları Köşk’e yerleşmeye girişmişken, Türkiye’nin ilerici ve devrimci demokratik güçleri hareketsiz kalmış durumdadır.

Oysa şimdi büyük cephenin Hedef 2019 diyerek büyük yürüyüşü başlatmış olması gerekirdi. ‘Radikal muhafazakarlar’ ile ‘radikal demokratlar’a karşı ‘radikal cumhuriyetçiler’ bu karşıdevrimcilere denk bir ağırlık haline gelmeliydi. Yeniden tam bağımsız ve özgür Türkiye için, 2023 hevesleri 2019’da reddedilecek denmeliydi.

Beş yıl! Güzel süre… Pragmatizm bataklığına, stratejik -yani sinsi ve takiyyeci siyasete son vermek. İlkeli ve ahlaklı siyasetle beş yıllık eylem planı disiplininde 2019’a yürümek.

Günümüzün görevi bundan ibaret.

*
Nice sağlıklı, mutlu, güzel bayramlar dilerim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder